İyi geceler; Dışarıda çok güzel lodos var. Bursa'nın meşhur lodosları bayılıyorum nasıl tarif edilir bilemiyorum fakat bende farklı heyecan belirtiyor, çok güzel hafif rüzgar bazen güçlü bir esinti lodos ve ılık ılık olan bir esinti havanın kokusu bile farklı sanki nefes alasım geliyor ciğerlerime kadar çekesim soluyasım geliyor havayı.

Küçükken 2. yada 3. sınıftamıydım hatırlamıyorum o dönemler yine lodoslar oldukça çoktu ve ben uyarılara rağmen dışarı çıkardım kardeşimi de alırdım yanıma akşam saat 9 falan kimse yok dışarıda sadece rüzgar var ılık ılık esen birde havada uçuşan yapraklar aynı zamanda yerde de olan yapraklar dışarda loş ışıklar sokak lambaları o zamanlar sokak lambaları sarı yanardı şimdi beyaz neyse, evden alırdık poşetleri tam rüzgar çıktığında havaya kaldırır uçururduk öyle mutlu olurdum ki çok eğlenirdim. Mutlu olmak o zamanlar güzelmiş meğer :) 8 ve 9 yaşındayken keşke demek istemiyorum çünkü her yaşın güzelliği vardır değil mi bu yaşımında olduğu gibi...

Garip bir hisse kapıldım lodosu görünce paylaşmak istedim. Her yaşın her yaşadığınız ayların, haftaların, günlerin, saatlerin ve dakikaların kıymetini bilin çünkü tekrar geri gelmiyor malesef o yaşanılan anılar herşey yaşadığın anda güzel ve değerli...

Dip not; olarakta geçmek istiyorum asla keşke ve pişman oldum demeyin o yaşadığımız keşkelerin, pişmanlıkların bile göremediğimiz yanları mutlaka vardır ''Mevlam ne eylerle güzel eyler.''

İyi geceler.

İyi uykylar.

Bursa Doburca Tesisleri, Heykel, Setbaşı (17 11 2014)

Günaydınlar herkese :) 

Haftanın ilk gününe başlangıcı ve haftanın ilk iş günü çalışan herkese stressiz bir hafta diliyorum umarım iyi ve güleç geçer.

Resimde de paylaştığım üzere gününüz haftanız bol neşe, bol huzur, bol sevgi ve huzurlu olur umarım.

Enerjiniz hiç eksik olmasın pozitif düşünün ki pozitif enerjiyi çağırıp çekin üzerinize negatif diye birşey yoktur yok öyle birşey yok :)

Sevgili Işıl Güçlü hanımı yaşam koçudur kendisi. Facebooktan takip ediyorum ve uygularım sözlerini kendiside resimde paylaştığı gibi bende paylaştım yukarıda görüyorsunuz resmi üzerindeki yazıları tekrarlayın.

Merhaba Pzartesi

Bu hafta olumlu düşünmeyi ve mutlu olmayı seçiyorum

Sevgi neşe ve huzur içinde yaşamak benim hakkım

Beni kısıtlayan tüm olumsuz enerjilerin şifalanmasına izin veriyorum

Huzurlu dengeli ve güven doluyum

Sakin ve rahatım

Hayatımın akışına güveniyorum

Evrenin tüm iyiliğine ve bolluğuna açığım...

Pijamalı Adamlar

Merhabalar arkadaşlar :)

Nasılsın bakalım ben çok iyim, dün akşam eşimle tiyatroya gittik Pijamalı Adamlar adlı tiyatro oyunu çok eğlendik çok güldük ve çok başarılı ayrıcada başarısız olması ne mümkün o kadar güzel oyuncular var ki, tiyatrolarda ve dizilerde sinema filmlerinde emek harcamış usta şahıslar.

 Ben Sevgili Ceyhun Fersoy dan bahsetmek istiyorum çünkü ona teşekkür etmek istiyorum Sevgili ağabeyi vasıtası ile kendisi bizi davet etti onun davetlisi olarak katıldık ve izleme şansımız oldu. Ceyhun Fersoy çok iyi bir oyuncu o kadar enerjik o kadar pozitif bir kişi ki işini çok iyi ve severek yapıyor çok güzel oynuyor işine aşık resmen. 

Biliyorsunuz ki kendisi çok fazla dizide rol aldı en son rol aldığı dizi ''seksenler'' daha bir çok var ama ben ''seksenler'i'' izlediğim için kaçırmadan onu örnek verdim şuan mükemmel oynuyor diziyi izlemenizi tavsiye ediyorum.

Pijamalı Adamlardan bahsetmek istiyorum biraz da müthiş izlemelisiniz diyorum gülmek ve gülüp kendinizden geçmek garanti diyorum :) 2 perdeden oluşan bir çok skeçleri var günümüzün hayat şartlarını bize komik bir dille anlatıyorlar kimi karısından muzdarip, kimi kocasından, kimi trafikten, kimi ise politikadan vs..  ben çok beğendim ve size az da olsa çektiğim videoyu paylaşıyorum.

KORUPARK /// KİPA MARKET VLOG 1

Slm arkadaşlar blog'tan beni takip eden varsa bilir ben vlog' ta yapmak istiyordum ama kameram yoktu malesef çekemiyordum.Biliyosunuz ki buraya günlük hayatımda yaşadığım şeyleri ya da aklıma gelen bazı konuları yazıyorum ve artık vlog' ta çekmeye başladım nihayet :))Tabi ilk olduğu için biraz acemilik var ama dışarı her çıktığımda çekmeyi paylaşmayı düşünüyorum artık sizde benimle olup bana destek verirseniz çok çok çok sevinirim :)Aşağıya çektiğim videoyu koydum izleyin yorumunuzu yapın eksiklermi yazın şu şekilde yaparsn iyi olur gibi sevinirim :)Teşekkür ediyorum şimdiden bbyyy :))))

Today Bursa since the weather was cold and rainy night dinmeyip pouring rain, 14 degree weather, we now have the last 4 days we start burning stove may have started earlier than we burn baby-friendly subject. 

In fact, there is an environment filled with peace, no human ever because it is raining out so there is no noise :) 

  Our house here has a playground and a place where human density, parking, because no one that I am very comfortable. 

I burned my gas stove curtain was slightly ajar I both rain sound-burning stove sound of my great room I dimly lit sweetbread full TV No sound is warm in my bed outstretched I am writing to you on my computer Have more beautiful, as to both the soma :))

But I'm so sick right now :( As seen in the same picture :) how much it hurt my nose one that hurts so restless, my head in my're peaceful being very clear and it hurt my throat: (((that I lay so my bed. 

What time is it still had to be in the mother house ahhhh now I do not have the disease do not eat anything, force feeding yiyes would do me warm soup. Despite our famous village tarhana off off from now and be like my calf was still feed me with their hands :) 

How do I pay the right mommy dear I love you so much. All mothers are not paid such rights. 

I hope, I wish everyone a nice day off as soon as the weather, get your light by day by :)

Bugün Bursa da hava soğuk ve yağmurlu geceden beri dinmeyip yağan yağmur var, 14 derece hava artık sobaları yakmaya başladık son 4 gündür yakıyoruz biz tabi bebekli aileler daha erken başlamış olabilir.

Aslında huzur dolu bir ortam var, dışarısı yağmurlu olduğu için insan hiç yok yani gürültü yok :)

 Bizim evim burda çocuk parkı var ve insan yoğunluğu olan bir yer, otoparklı çünkü şuan kimse yok çok rahatım.

Doğalgaz sobamı yaktım perdemi hafif araladım hem yağmur sesi hem şömüne gibi yanan sobamın sesi harika odam hafif loş uykuluk tam TV sesi yok sıcacık yatağımda uzanmış bilgisayarımda sizlere yazıyorum varmı daha güzeli :))

Ama şuan hastayım  :( aynı resimde görüldüğü gibi  :)   ne kadar huzurlu olsamda bir o kadar huzursuzum başım ağrıyor burnum ağrıyor çok silmekten ve boğazım acıyor  :((( o yüzden yatağımda uzanıyorum.

Saat kaç oldu hala birşey yiyemedim yiyesim yok hastalıktan ahhhh şimdi anne evinde olmak vardı zorla yediridi bana sıcacık çorba yapardı. Bizim meşhur köy tarhanasından off off ve şuan dana gibi olmama rağmen hala kendi elleri ile beslerdi beni :)

Canım annecim seni çok seviyorum hakkını nasıl öderim. Bütün anneler öyle hakları ödenmez.

Herkeze güzel gün diliyorum umarım hava gibi kapalı geçmez, gününüz aydınlık olsun by by  :)

Hi friends, today's 91 Anniversary on October 29, primarily the Republic of Turkey Republic Day, Happy to all of us. 

As everywhere in today celebrated with enthusiasm in Bursa. Knows those who follow me I'm in Bursa and today they made something special here Cableway free yes as you can read for free :) but there is a terms of the reasons for such free 1 because it is yeah Republic Day 1 with the condition that the Turkish flag is in our hands yeah Turkish Flag with free outgoing and so crowded that they took tens of thousands of people had children, the elderly, the young man was there anyone here today, as seen in the picture :)))

Best part was that they were in the hands of the Turkish flag, although there were Turkish flags as there are a lot of people. 

That day passed like this opportunity to evaluate some of whom also Uludag celebration. 

I want to be very often together with you want to promote beautiful Bursa do you to from I live here, I'm so happy and so beautiful places there that you think could happen good for my friends who live in distant cities, I want to look at you, I hope'll make it to laugh with you Bursa me to share for now laugh at my life : )

Merhaba arkadaşlar, bugün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı öncelikle Türkiye Cumhuriyeti'nin 91. Kuruluş Yıl Dönümü, hepimize kutlu olsun.
Her yerde olduğu gibi bugün Bursa'da da çoşku ile kutlandı. Beni takip edenler bilir ben Bursa da yaşıyorum ve bugüne özel bir şey yapmışlar burada Teleferik bedava evet okuduğunuz gibi bedava :) fakat bir şartları var bu ücretsiz olmasının sebebinde 1. evet Cumhuriyet Bayramı olduğu için 1. ise ellerimizde Türk Bayrağı olma şartı ile evet Türk Bayrağı ile gidenler ücretsiz bindiler ve o kadar kalabalıktı ki binlerce onlarca insanlar vardı çocuğu, yaşlısı, genci herkes ordaydı bugün işte resimde görüldüğü gibi :)))

En güzel yanı ellerinde Türk bayrağı ile olmalarıydı ne kadar çok insan varsa bir o kadar da Türk Bayrakları vardı.
İşte böyle bir gün geçti kimi kutlamada kimi bu fırsatı değerlendirip Uludağ da.
Sizlerle çok sık bir arada olmak istiyorum güzel Bursa mı tanıtmak istiyorum sizlere ben çok mutluyum burda yaşamaktan ve o kadar güzel yerleri var ki siz uzak şehirlerde yaşayan arkadaşlarım için iyi olcağını düşünüyorum, sizde görün istiyorum inşallah yapıcam bunu sizinle Bursa mı hayatımı paylaşıcam şimdilik güle güle :) 

Basshunter: Now You're Gone Full Album

                                                                             Süperrrrrr dinlerim derim :))))))

         BURSA ULUCAMİ MİNBERİNDEKİ SIR!

Bursa Ulucami Minberindeki Sırları Bilen Varmı ! 602 yıllk bir minber…. Tarihi minber üzerinde güneş ve galaksi sistemleri var. Hem de gezegenlerin büyüklük oranları ve yörüngeleri gerçek oranlarla örtüşüyor… 1402 tarihinde (Hicri 804) inşa edilen Bursa’nın tarihi sembollerinden Ulu Caminin minberinin Doğu yakasında (mihraba bakan yüz) Güneş sistemi, Batı yakasında ise Galaksi Sistemi yer alırken evrenin kül olarak tasvir edildiği ileri sürüldü. 602 yıllık tarihi minberdeki şekiller bu tespiti doğrular nitelikte. Hem de minberin her iki yüzünde şaşırtıcı şekilde evrenin haritalarının adeta bir krokisi var. Bu kadar büyük bir tesadüf olabilir mi, yoksa bu minberin banisi gerçekten bir astronomi hayranı mıydı? - See more at: http://www.yenidenergenekon.com/116-bursa-ulu-cami-minberinde-ki-sir/#sthash.eyZX7JXO.dpuf

BİR ZAMANLAR "DELİ AYTEN" YAŞARDI BURSA'DA...

“Sabahları çarşıya hep aynı saatte gelirdi. Esnaf çok severdi Ayten’i. Sabah ona poğaça alırlar ardından Ayten de yola düşerdi. Akşam da hep aynı saatte geri dönerdi. Her gün böyleydi. Sonra bir gün gelmemeye başladı. Öğrendik ki evinde bir başına ölmüş.”

Ayten 1935’te Kamberler’de geldi dünyaya, 1992’de Kamberler’de göçtü bu dünyadan. Öldükten sonra da mezarı Bursa esnafı tarafından yapıldı. Pınarbaşı’ndan kaldırılan cenazesine üç bin kişi katıldı.

Ayten’e toplum deli gözüyle baktı. Aşkı için delirecek kim var ki aramızda? Ayten deli değildi, onu bir şey deli etti, aşkı için hayatını feda etti. Ayten divane gibi Bursa sokaklarında dolaşıyordu ama aslında Hasan’ını arıyordu.

Aşkı için deliren Ayten’in doğup büyüdüğü yerler hep park oldu şimdi. Ayten de bir başına o parkta Bursa’ya bakıyor. "

(alıntıdır )

Canim kocam, huzur kokan aşkım, huzurum,neşem sayabilecek o kadar çok sevgi sözcüğü var ki taa derinden gelen seni o kadar çok seviyorum ki nasıl tarif edebilirim de sana yazabilirim diye düşünüyorum. Aslında o kadar çok sansliyim ki senin gibi bir eşe sahibim Rabbimin armagani bu bana çünkü sen huzursun senin yaninda gozlerimi kapattigimda uykuya daldigim tek nokta sensin sadece senin yaninda rahat nefes alabilir ben senin kanadinin altinda rahat olabilirim ben, sen Aşksın sen benim huzur kokan adamımsın. Canim kocam bugün seninle 2. yilimiz bitti bu yil içerisinde o kadar çok animiz gectiki hadi dusunelim gözlerimizi kapatip (kahkahalarimiz, sevinclerimiz, mujdelerimiz, tartsmalarimiz, ciddi oluslarimiz, cocuklasmalarimiz,tavirlarimiz, kuskunluklerimiz, tatillerimiz) dimi ne kadar güzeldi herseyi ile ve bu cerceve icerisinde ne kadar cok merdiven ciktik asindirdik ve bunu asindirmaya devam edicez daha fazla tirmanicaz daha fazla asicaz sorunlari dertleri bir çok seyi. Huzurum armaganim cennetin nasıl koktugunu bilmiyorum ama bu yasantidaki cennet kokulumsum en önemlisi kocamsin, o kadar kayip yilim var ki sensiz keske o kayip yollarimida seninle gecirebilseydim ama kadere karsi cikilmaz degil mi bitanem bugunleri yasamamiz gerekiyormus ve bizim baslama kaderimizin yazilma gunu 08/06/2011 ve biz bunu işleye işleye 2 yıl önce bugün evlendik 14/09/2012 şükürler olsun ki bugunumuzu gorduk ben çok mutluyum aşkım çünkü biziz biz bir butunuz ben ve bir daha bir çok 2 yil daha yanindan ayrılmayacağım her ne olursa olsun hep yanında olmaya çalışacağım ömrüm yetene dek Rabbimden tek istediğim senin acını bana yaşatmasın. Seni çok seviyorum sana çook aşığım :) Evlilik yıl dönümümüz kutlu olsun aşkım Rabbim bir daha ki yıl dönümlerimizi göstermeyi nasip etsin inşallah dilerim ki sağlıkla huzurla....

To'' trust me'' was a word too far tonight, in fact, was far from always, be aware that not even pretend I'm not even aware of this distance I fooled myself. However, I'm not that blind eyes, I've always wanted to see but the fact that I know acıcag I ran for my car it really is. For more than falling down on top of kazılıcag not talk'' to'' trust I've always ran and ran and ran. 

I wish I could learn to face the facts, I do not actually know, but unfortunately courage. '' How to'' something that I do not trust anything that's for sure anyway. Is not love, respect, is not it, I do not know, maybe the word is peace, which means infinity. I'm hurting, I can not breathe sometimes within the whole world to me why it is getting harder to breathe easy. Why you deserve to be happy when you were pessimistic I have to write something. I'm thinking I do not deserve it this way I'm writing now. Buzzing in my brain so much in there that I do not know which one to post Dox, all raring to go. They're messing with my mind so much that I'm amazed what yazıcağı, these results emerging from the words'' subject'' to trust. 

07/26/2014 Hours; 11:30 kalte, I now 27/7/2014 and in the morning 7:00 am writing'm not sleepy, still, I'm writing I'm desperate, I'm writing I'm sorry, I'm stressed and sugar crisis has entered'm early in the morning .. Günaydınlar you now out very nice morning in the silence of the birds chirp listen to harikaymış. Hope your day is positive as birds .. :)

''Güvenmek'' bana çok uzak bir kelime oldu bu gece, aslında hep uzaktı, farkında olduğumu bile bile bu uzaklığa farkında değilmişim gibi davrandım kendimi kandırdım. Oysaki gözleri kör olan benmişim o değil, görmeyi hep istedim aslında ama canımın acıcağını bildiğim için kaçtım bu gerçekten. Üstüne düşsen daha fazla kazılıcağı için ''güvenmek'' konusu hiç açmadım hep kaçtım kaçtım kaçtım.

Keşke gerçeklerle yüzleşmeyi öğrenebilseydim, aslında biliyorum ama cesaretim yok malesef. ''Güvenmek'' nasıl bir şey bende olmayan bir şey o kesin zaten. Sevgi değilmidir, saygı değilmidir, ne bileyim huzurdur belki bu kelimenin anlamını taşıyan sonsuzluk. Canım yanıyor, nefes alamıyorum bazen şu koca Dünya'nın içerisinde nefes almak çok kolayken bana neden zorlaşıyor. Mutlu olmayı hak ediyorken neden karamsar şeyler yazmak zorundayım. Düşünüyorumda hak etmiyorum sanırım ki şuan bu şekilde yazıyorum. Beynimin içerisinde o kadar çok uğultular var ki içerisinden hangisini yazıya döksem bilemiyorum, hepsi can atıyor çıkmak için. O kadar çok aklımı kurcalıyorlar ki neyi yazıcağımı şaşırıyorum, bunlar tabi ''Güvenmek'' kelimesinden çıkan sonuçlar.

26/7/2014  Saat; 11:30 kaltım, şuan 27/7/2014 ve Saat sabahın 07:00 yazıyorum uykum yok hala, yazıyorum çaresizim, yazıyorum üzgünüm, stresliyim ve şeker krizine girmiş durumdayım sabah sabah.. Günaydınlar size şuan dışarısı çok güzel sabahın sessizliğinde sadece kuş cıvıltılarını dinlemek harikaymış. Gününüz kuşlar gibi pozitif olması dileğiyle.. :)

Çok takıntılıyım ben ya işe yaramaz ufak şeylere takılıp canımı sıkabiliyorum. Neden acaba diye düşünüyorum. Saçma sapan şeylerle beynimi dolduruyorum sonrada diyorum ki sanane kızım öyle olması gerekiyormuş, öyle olmuş nedenini bulamadığın sebeplerle beynini kör kurşunlarla doldurup durma diyorum. Aptal diyorum, salak diyorum kendime, eziyorum kendimi, üzüyorum kendimi hiç uğruna nedenini bilemediğim hiçlik uğruna. Sırası geldiğinde kör kurşunları sıkarım belki diyorum, fazla canını acıtmaz belki ama bir bilse bende ki o kör kurşunların kaç delik açtığını bende, bende ki  kaç yaraya sebep olduklarını hala pansuman yaptığımı, hala yaranın kanadığını belki o zaman onun canını o kurşunlar değilde bende açtığı onca yarayı görünce acır, canı belkide daha fazla acır... Acır mı dersiniz? Sonra da diyorum ki niye acısın ki zaten bunları bile bile sana neden olmasına sebep o, acısa bunlara bu acılara kanayan yarana sebep olurmuydu !! Senin yerine o pansuman olurdu yaralarına. Boşver boşver yapma, takma, üzülme sonuçun da aynı yola çıkmıyormusun aynı sonuçu bulmuyormusun, boşver HER ŞEY OLACAĞINA VARIR demiyormusun ve yinede askıda bırakıp yola devam ediyorsun. Öyle.. 

Herkeze Merhaba;

 1 Haftadır yüzümün sol tarafın da bilmediğim bir uyuşukluk var. Sol yanağım, kaşım, dudağımın sol yanı işin ilginç tarafı da sadece sol tarafım olması ve dudağımın sadece solu diğer yanı değil ağzımın sol damağı diğer yanı değil ve sol gözüm kaşımın yanması uyuşması, hani bacağımız uyuşur ya karıncalar gezer aynı o şekilde. 1 Yıl öncede sol gözüm durup dururken görmedi birden perde indi doktora gittim bişi yok dedi az önce internetten araştırdım tansiyon yada şeker hastalığı belirtileri olabilir diyor. Sizlerin bu konu ile ilgili bildiği birşey varsa yorum yaparmısınız lütfen.


                                                                 Teşekkür Ediyorum...

Gazze;

İçim acıyor, hecelerimi, kelimelerimi nasıl cümleye döküceğimi bilemiyorum. Oysa ki ne kadar zor seni uzaktan izlemek en acısıda izler gibi yapıp izleyememek, bakamamak o yaşadığınız durumlara, kanlara kan revan içerisindeki gövdelere bakamamak. Bebeklerim ölümü parçalanmış bedenleri halbuki onlara gövdeler sağda solda olmamalıydı, tek beden olup oyuncak oynamalıydı, oyuncak araba sürmeli, oyuncak bebek oynamalıydı. Anneler banyo yaptırıp bebeklerini saçlarını tarayıp örerek alnından öpleydi, babaları ise oğullarını uykuya yatırarak hikaye kitabı okumalıydı. Aileler akşam yemeklerini yapmış eşini bekliyor olmalıydı sıcacık yuva sıcacık mis gibi bir akşam yemekleri olmalıydı. Malesef bunların hiç biri olmayacak olması gerekenler yaşanmıyor orda olmaması gerekenler yaşanıyor biliyorum. Ne kadar zor elimden hiç birşeyin gelmemesi ne kadar zor ne yapıcağımı bilmemem. Çok üzülüyorum ama şuan tek yapıcağım şey üzüntümü bu şekilde paylaşmak oluyor üzgünüm!! :((  Ölmesin bebekler ölmesin anneler, babalar, nineler, dedeler ordaki herkez bitsin bu zulüm bitsin bu kan revan bu kadar insafsızlık niye onlarında var bebekleri onlarında var annesi babası onlarında var elbet bir gün ölücek canları Rabbim ıslah etsin. Rabbim GAZZE'ye sabır versın dirayet versin aşk versin ilahi aşk ve bir an önce biter inşallah. Bu savaşı açan ülkeye onlar diye söz ediyorum çünkü adını burda yazmak istemiyorum onun sıfatı ile zamiri ile tümleci ile bu beyaz sayfamı kirletmek istemiyorum Rabbim onlara akıl doğru yol ve hidayet versin..

Bugün yine hastanedeydim ne yazık ki, hiç gitmiyorken bende alışılmış duruma geldi bu hal. Sabah 7 de ordaydım şuan saat 12:24 yeni evdeyim Allahtan ki muayne olup çıktım diğer işlemlere gerek duyulmadan yoksa hastane ile kapanışı yapıcaktım ne yazık ki, devlet hastanesi olduğu için malesef bu şekilde saat, temizlik, sıra problemi ve doktoru tanımamamıs gibi problemler öncelikle;

• Ne kadar erken gitsemde illa sıra problemi var.
• Temizliğe gelince sıfır hiç yok devlet hastanesi herkes kafasına göre çalışıyor sanki devletten maaş denen parayı almıyorlar ama malesef burun kıvırıp yapması gerekilen işleri yapmıyorlar.
• Tekrar sıra problemine indim oda şu şekilde oluyor torpil meselesi eğer doktoru tanıyorsan yada doktoru tanıyan kişiyi tanıyorsanız tamamdır beklemenize gerek yok şipşak gel muayne kapısına hemen gir.

Biz eşşekçi başıyız çünkü orda nöbet tutuyoruz sadece siz ve sizin gibiler girsin diye ve bu tarz kişiler olduğu için bizim gibi sigortalılar malesef ve malesef orda kök salmak derecesince bekliyoruz. Şuan çok kötüyüm ayakklarımı uzattım sizlerle paylaşarak birzcık yorgunluğum rahatladı, sizlerde bu tarz şeyler ile karşılaşıyorsanız yorumlarınızı lütfen yazın. 
Gününüz Güneş gibi parlak aydınlık geçmesi dileği ile =)

Slm :) şuan saat 01:07 gecenin bir yarısı malum Ramazan ayındayız sahura kadar uyumuyorum, uyursam uyanamam diye çünkü sabah ezanınla arasında çok fark yok gibi 2 saat geceyle sabah ezanı arasında fark var 2 saat içinde deymez uyumaya en azından ben öyle düşünüyorum ve uyguluyorum. Yine yine ve yine bayağıdır yazamıyorum çünkü ramazan girince bendeniz çok üşengeç oldum bilgisayarın başında olsamda oyundan başımı kaldıramıyorum ya :(( ne mi oynuyorum  Farmille çiflik oyunu biz kuzenle acayip takmış durumdayız üzeriniden afiyet diyorum efendim aman sakın ha bulaşmayın :))))). Sahur dedim malumunuz boş boş oturuyorum ve eşimle fotoğraflarımızdan bir video yapmak istedim ve yaptım eğlenceli güzel oldu sizinlede paylaşmak istedim hadi bakalım izleyin beğenicekmisiniz. Lingi tıklayın ve abone olursaanız youtube kanalıma çok sevinirim
http://www.youtube.com/watch?v=KT0owsLBc-Y&feature=youtu.be

Hayırlı geceler :)

Hoşgeldin Ya Şehr-i Ramazan
Ramazan geldi içimi büyük bir huzur kapladı, büyük bir sevinç, her şeyi ile güzel Ramazan iftarı ile sahuru ile teravih namazı ile süsleyen güzel Ramazan.

30 gün boyunca hayatımı renklendirecek akşam ezanıyla açarken oruçlarımızı.
Sahur
İftar
Pide
Ezan
Namaz
Davul
Dua
Teravih
Fırın sırası
Çatal kaşık sesleri
Merdivenlerden çıkarken gelen yemek kokuları
HOŞGELDİN 11 AYIN SULTANI YA ŞEHRİ RAMAZAN HOŞGELDİN :)

Tüm müslüman aleminin Ramazını'nı mübarekler hayırlı bol dualı Ramazanlar diliyorum.

Aşk nedir bilirmisiniz ? Yada Aşk'ın tanımını yapabilirmisiniz ? Aşk gerçekten aşık olmak mı ? Yoksa sevmek mi? Yada Aşk sadece bir saygı mı, sevgi mi ? Sadece sevgiliye duyulan bir his mi? Aşk soyut mu, somut mu? Aşk denilince aklıma ilk gelen şey sevgili oluyor sevgiliye duyduğum Aşk, birden gözlerimin içi parlıyor, ne yapıcağımı şaşırı veriyorum hiç aklımdan çıkmadığını düşünüyorum bir anda.

Benim başlıca yaptıklarım yemek yemek değil de, su içmek değil de oymuş gibi sanki hayat, gözlerimi kapatıp burnumdan havayı çekerken sanki onu içime çekip soluyormuşum gibi hayat. O beni bırakınca sanki bende nefes alamıcakmışım gibi sanki bir daha bir dal'a tutunamıycakmışım gibi bir hava seziyor içime düşününce birden kara bulutlar çakıp tepemde yağmur başlıyor gözlerimden dudaklarıma süzülerek..

Sonra diyorum ki kendime o hiç gitmesin o benimle kalsın sadece ben göreyim ondaki heyecan veren hisleri, ondaki gözlerime ışıltı veren enerjiyi ve ondaki güven veren duyguyu o güçlülüğü.. Kimse görmesin işte sadece benim olsun, beni sevsin sadece bana gülsün sadece ben olayım aklında, odak noktası ben olayım hep ben olayım onun için...

Bencillik bu evet sadece kendimi düşünmüş olucam ama bu bencillikse bunları bana düşündüren adamda bencil olmalı ki sadece onu düşüneyim, sadece onunla olayım, sadece onu seveyim istedi. Ve.. bunları bana yazdırdı..

Rabbimden gelen güzellik işte ''o'' onun cennet kokusu, onun boynunun kokusunu içime her çektiğimde işte cennetten gelen buram buram cennet kokusu diyorum kendimce beni mest ediyor, yanından kalkmak ve yanımdam kalksın hiç istemiyorum..

Aşk benim için böyle belkide daha fazla sığdıramıyacağımı düşünerek burada sonlandırıyorum. Sizin için nasıl ''aşk''  yorumlarınızı bekliyorum...

What is Love Your bilirmisiniz? Can you do or the definition of love? Does love really be in love? If you do not love? Does only one respect or love, love? Just a feeling there valentine? Love Is abstract, concrete Do? Love is mentioned first thing that came to my mind I hear my dear dear love going on, suddenly shines out my eyes, what surprised me was gonna get out of my mind I think I'm giving all of a sudden.

I'd made my main meal, not not drink water as if it's life as if, while taking my eyes off my nose if air like I'm breathing life pulled her inside. He releases me as though I'm breathing alamıcak tutunamıycak a branch as if it were a more in me to think of an air sensing one begins to rain and dark clouds above me, I lit my eyes to my lips filtration ..

Then I say to myself that never go whether he stay with me only me I can see them in the exciting feelings, ten in my eyes sparkle that energy and on the reassuring feeling that the strength .. anyone not see that's just me, you love me just laughed at me you just let me be on your mind, focus point to his incident, I always let it be me ...

Yeah just thought I'm going to be this selfishness, but it suggests to me bencilliks them to be selfish guy who just let me think about it, just her event, I just wanted to let loved it. And print them to me .. was ..

From my Lord beauty work'' that'' his heavenly scent, his neck smell inside me checks every time I work from heaven here this is my heavenly scent I tell myself as enchanted me are, side to get up and yanımda I get up do not ever want ..

Love sığdıramı think I'd like that for me, maybe more would like to end here. How to love you'''' Waiting for your comments ...

Bugün  Sağlık Ocağına gittim öğle saatine denk gelmişim saate bakmamıştım evden çıkarken, vardığımda kimse yoktu öğlen molasında dedi bekleyen hasta sonrasında saate baktım, ben saatime bakarken hala konuşması sürüyordu '' ben 12 'de geldim çıkmışlardı o kadar yetişmeye çalıştım ama yetişemedim ve öğlen mola bitiş saatleri 13:30 muş '' dedi. Ben ise şaşırdım içimden ne güzel ya bunlar gibi olmak lazımmış bir buçuk saat yemek molası dedim, velhasıl saat 13:30 oldu hala gelen yok 10 dk daha geçti istenen beyaz önlüklü hemşire geldi, yüzü asık bir şekilde işini yapmak istemeyen ve '' aa yine mi hasta bekliyor kapıda '' der gibi bir ifade şekli yüzünde..

Bunları yazmamdaki sebep bir buçuk saat mola yapmaları ve kapıda asılı çizelgede ise yazan mola saatleri 12:00 - 13:00 arası, kendi kafalarına göre hareket etmeleri bu nasıl fitursuzca davranış, nasıl kul hakkı yemek oluyor aldıkları parayı harcarken nasıl boğazlarından geçiyor anlamıyorum. Kafalarına göre hareket etmek nasıl bir düşünce tarzı yazık çok yazık diyerek bugünümü kapatıyorum.

Sizlere bahsetmek istediğim dün yaptıklarım, malum Ramazan-ı Şerif ayına girmeden son hafta sonumuzdu bizde piknik yaparak ve bol bol gezerek eğlenerek sonlandırdık. 

Öncelikle piknik yapmak istediğimiz yer Atatürk Kent Ormanı olcaktı fakat çok doluymuş bizim gibi son pazar günlerini yaşayanlar vardı :) sonrasında Orhaneli'nin köyüne varmadan orda şelale kenarı piknik alanları vardı oraya yerleştik hoşumuza gitti kurulduk hemen yeşillik akan su sesi güzeldi  ama biraz bakımsızdı,neyse güzelcene serdik herşeyimizi kahvalvaltı yapmadan çıkmıştık evde bir şeyler yaptık onları yicektik mangal yakma niyetimiz yoktu. 

Soframızda görünenden başka birşey yok :) sarma, kurabiye, ıspanaklı börek ve rus salatası birde içeceklerimiz, daha ne olsun :) bizim için lezzet şöleniydi özellikle sarma ve ıspanaklı börekler :) 4 kişiydik zaten yetti de arttı da..

Manzaralar bu şekilde küçük dağlar.

Dediğim gibi şelale çok az akıyordu zaten biz şelaleyi göremedik tepelerde bir yerde bu fotoğrafta gözüken akan suyun yanında yaptık pikniğimizi.

Bir çok Arı vardı onlarda nasipleniyorlardı güzel havanın çiçeklere konan ışıltılarından :)

 Güneşşşş tam arkamda sıcacıktı :)

Aşığım böyle manzaralara müthiş görüntü değil mi ? top oynadık biraz yorulduk yattık gözlerimizi kapatık suyun şırıl şırıl akan sesine şahit olarak dinledik kulaklarımızla, daldık hafiften rüzgarında esen serinliğiyle uykuya, sonra kalktık toparlandık çay içmeye gittik oradaki mazara ise buydu MUHTEŞEMDİ.. 

ee akşam olmaya başlamıştı çayımızı içtik eve doğru yönlenirken ve karnımız da acıkmaya başlamıştı sonra hooop Bursa ' nın diğer ucundaki Gündoğdu köyüne geldik. Pikniğe gittiğimiz yer de bir ucuydu :)
Evet geldik buranın sucuk ekmeği ve köfte ekmeği meşhur kasap dükkanı aslında burası ve bu gördüğünüz fotoğrafına onun önünden çektim Bursa manzaralı tabiki Bursa' nın bir kısmı :) dediğim gibi kasap dükkanı ama adam daha fazla ticarete dökerek işini ilerletmiş etteri sağlıklı ve lezletti olduğu için neden olmasın diyerek değerlendirmiş ve çok iyi para kazanıyor.İlk defe yedim çok lezzetliydi hakikaten

Velhasıl köyde bir düğüne denk geldik kasap zaten meydandaydı düğünde ordaydı,davulcusuydu zurnacısıydı gırnatasıycı derken :) tam teşkilatlardı yani ve takım olarak ekip olarak bembeyaz giyinmişlerdi dikkat çekiciydi bence beğendim işte o görüntüler :)

 Saat ilerlerken eve dönmeye karar verdik yorulmuştuk ve dönüş yolunda da mazaralar fuldü çektim bir kaç tane telefonumla çektiğim için malesef göz ile görüldüğü gibi çıkmıyor isterdim ki o şekilde de size gösterebileyim çok yanılgı oluyor çünkü ama elimdeki imkan bu kadar :( 

İşte böyle idi görünüş  çok güzel Bursa, Bursam seni seviyorum.
Bu kadardı benim günüm ya sizin gününüz nasıldı ? :)

Cennet böyle bir yer olmalı ! Senin omzuna yaslanırken ,bütün günahlarım silinmiş gibi geliyor. Büyük bir huzur kaplıyor içimi, gittikçe hafifliyorum.Seni severken bütün acılarla baş edecek gücüm oluyor.Sanki elimde sihirli bir değnek varmış da, her sıkıntıyı bir dokunuşla çözebilirmişim gibi.Bir diziyi seyreder gibi seyrediyorum seni. Sonu hiç gelmeyen, her bölümünde yeni maceraları olan bir senaryo gibi, seninle yaşadıklarımızı izliyorum.Gülümsetiyor beni seni sevmek çünkü kendimi sevginin gücüyle tamamlıyorum. Hiçbir şarta, kurala bağlı kalmadan, sadece mutlu olmak için seni seviyorum.Seni sevmek özgürlüğüm benim! Suyun üstünde yürüyebilmek, kanatsızken uçabilmek, elini uzatıp güneşe dokunabilmek gibi; seni severek sınırlarımı kaldırıyorum.Ne zaman gözlerim gözlerinle karşılaşsa, gevşiyor bedenim. Sırtımı bir dağa yaslamışım, dinlenmişim, dinginleşmişim gibi..Günbatımını, dünyanın en güzel yerinden seyreder gibi.Okyanusta dilediğince yol almak gibi.Cennet böyle bir yer olmalı !

                                                                                               Eşime itaf ediyorum :)

                                                                                                                   İyi geceler diliyorum...

Ve paylaşımı mı sürdürmüşken az önce survivor izliyordum ve yarışma başladığından beri Gönüllüler takımından hep Turabi'yi tutmuşumdur, ne kadar da Turabi'yi tasvik etmeselerde ( o birinci oldu ama naber :) ) her oyunun da totemler falan tuttum kazandığında çığlıklar attım memnun ve mutlu oldum. O yarışmacıyı tutmamdaki ve destek olmamdaki sebep doğru şeyleri göz arda etmesi konuşması, söylemesiydi nitekim içi dışı birdi oyun oynuyordu diğerleri gibi evet ama kendini oyuna vermiş bir şekilde sadece oyun oynuyordu yapmacık sahte değildi yani uzun lafın kısası o Turabi Turabi evettt o birinci oldu hat etti kazandı bence tabi bu söylediklerim kişisel şahsi düşüncelerim her zaman bundan yanayım HAK EDEN KAZANSIN....

Güneş yavaştan batmaya başladı, Dünya'nın karanlık tarafını aydınlatmaya yol aldı. Günaydın Güneş'in yer aldığı güzel ülkelerin güzel insanları gününüz Güneş ışınları gibi enerji ve aydınlık olsun :)Ve burda Güneş batarken Ay da kendini göstermeye başladı buhulu bir şekilde, iyi akşamlar benimle birlikte akşamı bekleyen, aynı kaosu yaşayan şehirlerin güzel insanları gecemiz Ay gibi bembeyaz iyi dileklerle geçsin :)

From the sun began to sink slowly, lighting the dark side took the lead in the world. Morning sun's beautiful country where the beautiful people of your day bright rays of the sun as energy and matter :) 

And here the sun sets buhul months began to show itself in a way, good evening dinner with me, waiting to be living in the same city chaos night to the beautiful people of months now with my best wishes, as white as you :)

Güzel Pazar :) 

Günaydınlar efendim :) dün malumunuz pazardı, hafta sonu tatili genel tatil olarak ilan edilen bu tatil bir çok insan içerisine dahil olamayabiliryor malesef, Eşim bu dahil olanlardan :) neyse velhasıl dün kahvaltıya gittik bizim meşhur Cumalıkızık Köyüne çok kalabalıktı ve çoğunlukla turist vardı çok güzel bir köy küçükken okullarla sadece gezmeye gidiyorduk birazda tarihi yapısı olduğu için eski bir köy ama ben tarihi anıtsal bir şey göremiyordum, sanırım eski oluşu köyün. 2002 yılnda bu köyde Kınalıkar adlı dizi çekildi ilk çekilen dizilerden birtanesi bu dizi Samanyolundaki bir çok dizi burda çekiliyor keza köy ile ilgili reklamlarda. Kınalıkar dizisi çekilirken çok meşhur olmaya başladı işte o zaman insan akınına uğramaya başladı. Başrolde Emreh ve Özlem Conker oynuyordu Nursel İdiz ve bir çok ünlü kişiler. Ben çok küçüktüm o zaman orta okula falan gidiyordum gezilerimiz ise ilk okuldaydı ve benim için piknik yapmak için yeşilliği bol olan köydü ve köyde sevdiğim bir yanı ise evler eski köy evleri bayılıyorum ya :) neyse dizi çekildi bitti insan akınına uğradığı için oraya ulaşımını sağlayan minibüsler, otobüsler köyün ismini değilde Kınalıkar gider şeklinde yazdılar hep. Köy halkı evlerini gerek cafe gerek kahvaltı yerine gerek yemek yerine çevirdi bir bakıma işletme oldular . Tabi bunu yapanlar evin bayanları Maşallah onlara koca bir AFERİN :) çok güzel para kazanıyorlar mest oluyorum onları dimdik ayakta görünce. Köyde çok az hane var ve herkez çalışıyor evlerinde kahvaltı veriyorlar, kendi evindeymişsin gibi galoşları takıyorsun ayakkabılarını çıkarmadan ister masada, ister yerde otur çaydanlığın yanında uzat ayaklarını köy havası alarak evindeymiş gibi yap sefanı ohh harika :)

Köy burdan başlıyor yukarı doğru burası giriş kısmı yani o köyün caddesi çarşısı en işler yeri burası, burda bir çok tezgahlar var kendi göz nurlarını el emeklerini sergileyip satıyorlar.

Burda hediyelik eşyalar var kolye var resmin üst kısmında boncuklardan yapılmış, boncuk çok meşhur oyuncu Nazardan dolayı adından geliyor sanırım çünkü Nazar boncuklu şeyler çok meşhur köyde. Birde dolap süsleri var resmin solunda.

Geniş olan alan burasıda çarşı kısmı yine.

Burda ise yaptıkları köy ekmekleri var tarhana yapmışlar renkli hamurdan makarna yapmışlar.

Köy ekmeği bu ekmek biraz değişik yani içerisinde ceviz, haşhaş var sanırım.

Çok şirin ya poz veriyor kurban olurum kadınların ayakta durması kadar mutlu edici bir şey olamaz diye düşünüyorum kendi adımca. Payalaştığım fotoğraflara bakın hep tezgahların başlarında kadınlar var, bu yetmezmiş gibi kendi yaptıkları el emeklerini satıyorlar. Ben hiç erkek görmedim tezgah başında belkide tarladadırlar kim bilir :) Günah almıyayım :).

Göz nuru ile elleri ile işlediği bebekler için kazaklar yelekler patikler, yetişkinler için çetikler hepsi var hazırda Maşallah örmeye değmez :)

Fotoğrafı biraz büyük tuttum neler olduklarını daha iyi görmeniz açısından. Renkli olanlar hamurdan yapılan erişteler rengini nasıl verdiklerini bilmiyorum ama sebze sularından olabilir diye düşünüyorum.

Dar sokakları var çok güzel kendini eski zamanlar da hissetmek mümkün diyebilirim köy sevenler için gezip görmeleri gereken yerlerden bir tanesi Cumalıkızık.

Eşimle bu evde kahvaltı yaptık her geldiğimizde burada yapıyoruz diğer yerlerle farkı yok evet ama ilk burda yaptığımız için alışkanlık oldu bu ev Ağ konağı belediyeye ait köyüm ağası yaşarmış ölünce belediye devir almış ve film bu evde çekilmiş başrolde oynayan Nazarın evi diye geçiyor. Genelde işletmelerine bu isimleri koymuşlar hangi evde dizi çekildiyse o kişinin rol aldığı ismi, mesela Mihriban var Nazarın en yakın arkadaşı onun adına da var bir işlerme o evde çekildiği için onun adını vermişler.

Girişi avlusu bahçede de masalar ver evin içerisinde de nerede tercih sunarsan yapabilirsin kahvaltını.

Eve girerken hemen solda ablalar gözleme açıyorlar kahvaltıda ekstraya giriyor isteyen olursa. Kıymalı, patatesli, peynirli, kaşarlı neyli istersen mevcut.

Burdan yukarı çıktık iki katlı 5 odası var odalarda yerde kahvaltı yapman için sofra var birde masada tercih edenler için masalar var.

 Çok kalabalık olduğu için odanın içerisinde kahvaltı yapamadık balkon kısmında yaptık bu fotoğrafta görünen yerde.

 İkinci kattaki odalardan birtanesi gördüğünüz gibi masa ve yer sofrası var.

Burası da ikinci kat bu oda da sadece ikitane yer sofrası var.

Üçüncü kattaki oda bu oda biraz küçük ve yer sofrasında düzenlemişler ailenle gelip evdeymişcesine sohbet edip kahvaltını yapabilirsin aynı zaman da kalabalık arkadaşlarınla da.

Üçüncü katta masaları odalardan birtanesi. Sobada var kışın ekmekte kızartabiliyorsun.

Ve son olarakta ev de çekilen dizilerin fotoğraflarını asmışlar bir çok vardı bu kadarını çekebildim.

 #Cumalıkızık  

Cumalıkızık, Yıldırım

Kuruluşu yaklaşık 1300'lü yıllara denk gelmektedir.

Bir vakıf köyü olarak kurulan köyde, tarihi doku çok iyi korunmuştur ve Osmanlı erken döneminin kırsal kesim sivil mimari örnekleri günümüze ulaşmayı başarmıştır. Bu özelliği nedeniyle çok ilgi çeken ve ziyaret edilen bir yerleşim yeri olmuştur. Sık sık tarihsel filmlere mekan olmaktadır.

Uludağ etekleri ile vadiler arasında sıkışıp kalan köylere kızık adı verilmiştir. Diğer kızık köylerindeki köylülerin eskiden Cuma namazı için toplandığı yer olduğundan bu köyün Cumalıkızık adıyla anıldığı söylenir. Bir başka söylence de, Osman Bey'in köyün kurulduğu günün cuma günü olması sebebiyle bu köye "Cumalıkızık" adını vermiş olduğudur.

Köy meydanında köy geçmişine ait eşyaların sergilendiği bir de müze (Cumalıkızık Etnografya Müzesi) bulunur. Köyde, Haziranayında "Ahududu Şenliği" yapılmaktadır. Ünlü "Cumalıkızık evleri" moloz taş, ağaç ve kerpiçten yapılır, genelde üç katlıdır. Üst katlardaki pencereler kafesli veya cumbalıdır. Ana giriş kapılarındaki kulplar ve tokmaklar dövme demirden yapılır. Evler sarı, beyaz, mavi, mor renklere boyalıdır. Evlerin arasında kaldırımsız, taş döşeli, çok dar sokaklar bulunur.

Köyün camisi, caminin yanındaki Zekiye Hatun Çeşmesi ve tek kubbeli hamamı Osmanlı devrinden kalmadır. Köyde, Bizansdevrinden kalma bir kilise kalıntısı da bulunur. Köyde narenciye, ceviz, kestane yetişir.

Tarihi dokusu nedeniyle sık sık dizi ve film çekimlerine sahne olur. Örnek olarak Kurtuluş Savaşı'nı anlatan Kurtuluş dizisi, Osmanlı Devleti'nin kuruluşunu anlatan Kuruluş dizisi ve son olarak başrolünü Emrah İpek'in oynadığı Kınalı Kar dizisi burada çekilmiştir.